Diş tomografisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diş tomografisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ocak 2011 Salı

Penil Doppler Ultrasonografi ile penisin damar anatomisi ve kan basınçları ölçülmekte atardamar yetmezliği ve/veya toplardamar kaçağı olan hastalar saptanmaktadır.

Penil Doppler Ultrasonografi ile penisin damar anatomisi ve kan basınçları ölçülmekte atardamar yetmezliği ve/veya toplardamar kaçağı olan hastalar saptanmaktadır.
Toplardamar kaçağı olduğu düşünülen hastalar için kavernozografi denen film sayesinde damar yetmezliğinin ciddiyeti ortaya konmaktadır
Penil Doppler Ultrasonografi ile penisin damar anatomisi ve kan basınçları ölçülmekte atardamar yetmezliği ve/veya toplardamar kaçağı olan hastalar saptanmaktadır.
Toplardamar kaçağı olduğu düşünülen hastalar için kavernozografi denen film sayesinde damar yetmezliğinin ciddiyeti ortaya konmaktadır

4.Penil Doppler: Genital bölge dolaşım değerlendirmesini yapan cihaz (penise gelen kan oranı-penisten giden kan miktarını ölçülmesi gibi )

  1. Penil Doppler: Genital bölge dolaşım değerlendirmesini yapan cihaz (penise gelen kan oranı-penisten giden kan miktarını ölçülmesi gibi )

CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKLARI

CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKLARIERKEN BOŞALMA
Aslında bir erektil disfonksiyon problemidir. İşlevsel olarak penisin vajen içerisine girmeden hemen önce ya da girer girmez meni sıvısının gelmesi olayıdır. Eşlerin daha tatmin olmadan boşalmanın gerçekleşmesi olarak da tanımlanabilir. Bazen daha penis sertleşmeden boşalma olur ve cinsel ilişkide gerçekleşemez. Bu yüzden peniste sertleşme problemi olup olmadığına karar verilir ve erken boşalma tedavisine ona göre başlanır
Çoğunlukla psikolojik nedenlere bağlı erken boşalmada; yetersiz cinsel eğitim ve bilgi eksikliği nedeniyle özellikle mastürbasyon konusunda korkular da önemli faktördür. Öncelikle bilinmesi gereken, aşırıya kaçmamak şartıyla gençlikte yapılan mastürbasyonun az ya da fazla yapılmış olmasının herhangi bir zararlı etkisinin bulunmadığıdır. Bunun yanında organik kökenli -penisin sinirsel uyarılışındaki hassasiyet-problemlerde olabilir.
Bazen de başarısızlık baskısı ya da partnerle ilgili problemlerde kişinin erken boşalmasına neden olabilir.
Erektil disfonksiyon tedavisinin yanı sıra eğitim verilir, zaman zamanda antidepresan tedavisi uygulanır.Sonuç olarak; erken boşalmanın tedavisinde erkeğin kendini kontrol etmesi çok önemlidir. Her ilişki sırasında birkaç saniye de olsa boşalmayı geç başlatabilmeyi öğrenmesi, bir müddet sonra tatminkar bir süre elde edilmesini sağlayabilir. Olaya eşinin de anlayış göstermesi ve tedavi edici yönde katkıda bulunması gerekir. İlaç kullanımı tek başına her zaman yeterli olmayabilir, bu nedenle kişinin kendi iradesini kullanması esastır.

Cinsel ilişki; iki insanın biyolojik, ruhsal ve sosyal yönleriyle yaşadıkları birleşmedir. Bu birleşmenin belirli bir tek şekli veya kuralı olmadığı gibi taraflar birbirine ve çevreye zarar vermedikleri, doyuma ulaştıkları sürece nasıl ve ne kadar cinsel aktivitede bulunacaklarına kendileri karar verirler. Bu yüzden de seksüel disfonksiyon veya cinsel işlev bozukluğu hem kadın hem erkekleri yoğun olarak etkileyen bir problemdir.
Cinsel fonksiyon bozukluğu olarak; cinsel isteksizlik(libido azlığı-yokluğu), erken boşalma, sertleşme problemi (cinsel ilişki için yeterli fonksiyonu başlatamama, sağlayamama ve devam ettirememe )durumudur. Erkeklerin ve partnerlerinin yaşam kalitesinde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’de 40 yaşını geçen erkeklerin %52 sinde değişik düzeylerde cinsel fonksiyon bozukluğu görülüyor. Kadınların ise büyük bir çoğunluğunun orgazmı bilmediği ortaya çıkmıştır.
ON KLİNİK ZİNCİRİNDE 1 milyondan fazla erkek tedavi görmüştür ve tamamına yakınında gerçek olumlu sonuçlar elde edilmiştir.
SERTLEŞME(EREKSİYON) PROBLEMİ: “Cinsel ilişki için gerekli ereksiyonu başlatamama, sağlayamama veya devam ettirememe durumu”
Depresyon, DM(diabet-şeker hastalığı), TA yüksekliği, kalp hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, penisteki şekil bozuklukları ve damar hastalıkları, bir ucu da sigara içenlere kadar geniş bir yelpazeye sahip bir hastalıktır. Türk Androloji Derneğinin 17 ilde 2000 erkek üzerinde yapmış olduğu çalışmada %69 oranında sertleşme sorununun olduğu saptanmıştır.
DM HASTALARI: İlk önce gece sertleşmeleri dediğimiz ki onu erkekler sabah erken saatlerde farkederler. Bu sertleşmede, sertleşmenin sıklığında veya şiddetinde azalmayla gözlenir Ve ilk sabah sertliklerinin azalmaya başladığı dönemde bir doktora başvurmasında yarar var. Ayrıca; diyabetin birçok organı tutan bir hastalık olduğunu göz önüne alarak, aynı böbreklerinin, gözlerinin değerlendirilmesi gibi belli aşamalarda ürolog tarafından da muayene edilmelerinde yarar var.
TA HASTALARI: Yüksek tansiyonun ve tedavisi için kullanılan ilaçlarında penisin damarlarını -basıncını etkileyerek sertleşme problemine yol açtığı tespit edilmiştir.

GERİ BOŞALMA
Geri boşalmada spermler penisten dışarı çıkmayıp idrar kesesine geri dönmesi olayıdır. Bu olay zararsızdır; sıvı bir sonraki idrar boşaltımında dışarı atılır.
Genellikle; prostat ameliyatı olan erkekler-DM (diabet) hastaları ve bazı ilaçları kullanan bireylerde görülebilmektedir.
Cinsel aktiviteden 1-2 saat önce alınan bazı ilaçlar bu konuda yardımcı olabilmektedir..Her durumda bir ürolog doktorun kontrolünde kullanılması gerekmektedir.
PRİAPİSMUS NEDİR?

Ereksiyon halinin 4 saat veya daha uzun sürmesi halidir. Ereksiyon hali 4 saatden az fakat sizin isteğinizden daha uzun sürüyorsa bu durum da uzun süreli ereksiyon halidir.Penis içine kanın çok fazla akması ve az miktarda kanın boşalmasından kaynaklanır ve ağrılı bir süreçtir.Erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılan enjeksiyonun yan etkisi olarak ya da yaralanma sonucu görülebilir. Tedavisinde en kısa zamanda hekime başvurmak gerekmektedir.
DÜŞÜK LİBİDO
Libido: Cinsel arzu ya da cinsel ilişkiye duyduğunuz ilgidir. Genellikle testesteron hormonunun azlığı neden olmaktadır.Bu durum bazı testis hastalıkları , beyinde hormon salgılayan hipofiz bezi hastalıkları , yaşlılık ve depresyon yaşayan kişilerde görülebilmektedir.
Libido düşüklüğü yaşayan erkekler ereksiyon konusunda problem yaşamadıklarını sadece cinsel güdüleri konusunda sorun yaşadıklarını belirtirler.
Basit gibi görünse de testesteron seviyesinin ayarlanması mutlaka bir üroloji uzmanı denetiminde ve prostat kanseri testleri kontrolünde verilmelidir. Çünkü testesteron prostat kanserinin artış hızını yükseltir. Aynı zamanda osteoporozun önlenmesi ve kemik iliğinin güçlendirilmesi gibi avantajları bulunmaktadır.
PEYRONIES HASTALIĞI
Peyronıes hastalığı ; eğilimsel olarak çoğunlukla orta yaş erkekleri etkilediği gibi gençlerde de görülebilen iyi huylu ve nedeni tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır.
Organ boyunca süngersi dokuların yanı sıra çevresinde sert doku ‘plaklar’ oluşur. Bu oluşumlar da sertlik ve ereksiyon durumunda penisin bir yana doğru eğilmesine neden olmaktadır. Sertlikler muayene sırasında görülebilen şekildedirler. Hastalığın ilk dönemlerinde ve ataklar esnasında ağrılı olan bu plakların boyutları ve sayıları her hastada farklılık gösterebilir.
Kimi erkeklerde bu sorun cinsel ilişki sırasında sorun oluşturmaz. Bazı erkeklerde de eğriliğin derecesi cinsel birleşmeye engel olabilecek boyutlara varabilir. Bu durum da cerrahi müdahaleyi gerektirir.
PROSTAT BEZİ HASTALIKLARI

PROSTAT:Mesanenin altında idrar yolunun başlangıcında bulunan ceviz büyüklüğünde olan bir organdır. Dış salgı bezi olmakla beraber organizmanın ikincil sex organıdır. Meninin %95 ini oluşturarak spermayı sulandırır. İşleyişi ; böbreklerden süzülen idrar mesanede birikir. İşeme esnasında mesane kasılır ve idrar, üretra adı verilen idrar kanalı ile penis ucuna kadar iletilir, oradan dışarı atılır. İşte bu iletici yol, yani üretra, prostat bezinin içinden geçmektedir.

10 ERKEKTEN 4′Ü PROSTATİT
PROSTATİT:
Prostat bezinin iltihabi hastalığıdır. Belirtilerinde artan -azalan ağrı, sıkıcı idrara çıkma semptomları(idrar yaparken güçlük- yanma ,sık idrara çıkma …) gözlenmektedir.Ayrıca cinsel disfonksiyon semptomları,ejakülator ağrı ve rahatsızlık gibi belirtilerin ötesinde cinsel bozuklukların temel bir rol oynadığı ortaya konmaktadır.Erkeklerin %25 kadarında yaşamlarının bir bölümünde bu semptomlar gözlenmiştir.
PROSTAT BÜYÜMESİ:
Prostat bezinin büyüyerek idrar yollarını sıkıştırmasına prostat hipertrofisi denir. 30 yaşından sonra görülmeye başlar ve 60′lı yaşlardaki erkeklerin neredeyse yarısında prostat büyümesi vardır. Zayıf idrar akımı, kesintili, zorlu idrar yapma vb. prostat büyümesinin belirtilerinden sayabiliriz. Prostat büyümesinin nedeni bilinmemektedir. Ancak yaşlanmanın ve erkeklik hormonların rolü olduğu kabul edilmektedir. Tedavi edilmezse tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına, mesane taşlarına ve böbrek yetersizliğine neden olabilir.
PROSTAT KANSERİ:
Prostat bezinin genişleyip- büyümesi sonucu oluşan hastalıktır.
50 yaşından sonra her erkek her yıl bazı muayene ve testleri yaptırmalı. Eğer ailede geçmiş jenerasyonda birinci derece yakın erkeklerde prostat kanseri varsa burada risk biraz daha artıyor. Çünkü % 8-9 oranında kalıtımsal bir risk var prostat kanserinde de… Bu nedenle eğer risk varsa 45 yaşından sonra, yoksa 50 yaşından sonra her yıl periyodik muayeneler yaptırılması gerekmektedir.

CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR(CYBH )
İki kişi arasındaki cinsel nitelikli yakın temasla bulaşan mikrobik (bakteri,virüs-parazitlere bağlı ) hastalıklardır.Diğer bir kısım hastalıklarda kan yoluyla ve cinsel ilişki dışındaki yakın temasla da(anneden bebeğine hamileyken-doğumda-doğum sonrasında-emzirme sırasında/ ‘genital siğil,herpes simplex,frengi, AIDS,Hepatit B’) bulaşabilmektedir.
BELİRTİLER NELERDİR?
CYBH, genellikle önlenebilir, sıklıkla belirti veren ve erken başvurulduğunda hasar oluşturmadan etkili bir şekilde tedavi edilebilen özel bir hastalık gurubudur. Etken mikroorganizmaya göre belirtiler 24 saat ile 10 gün içinde değişen sürelerde ortaya çıkar.
  • Vajina veya penisten normalin dışında bir akıntı gelmesi
  • İdrar yaparken yanma veya sancı duymak / idrarda iltihap olması
  • Deride yara - bere, kabarcık, siğil veya çatlak bulunması
  • Cinsel organlar üzerinde isilik gibi kırmızı lekeler bulunması
  • Karnın alt kısmında sancı veya cinsel ilişki sırasında sancı duyulması
  • Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kaşıntısız bir kabartı olması.
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Neden tedavi Edilmeli ?
Kadınlarda; estetik, psikolojik ve hijyenik sorunlar başta olmak üzere gebe kalamama , artmış düşük -erken doğum yapma riski ,doğacak bebekte sağlık problemleri ve genital bölge kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.Cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olan kişinin hastalığın var olduğu zaman dilimi içinde ilişkide bulunduğu kişilere durumu bildirmesi ve bu kişilerin de kontrolden geçmeleri için uyarıda bulunması gerekmektedir.Tedavi bitene kadar da doktorun belirlediği süre içerisinde hiçbir cinsel aktivitede bulunmaması ya da doktorun izniyle prezervatif koruyuculuğu altında ilişkide bulunması partner(ler)ine ve topluma karşı en önemli sorumluluğudur.
Bu Hastalıkların Tedavisi Var mı?

Erkeklerde; sertleşme sorun , erken boşalma, cinsel isteksizlik ,testislerde kalıcı hasar sonucu infertilite(kısırlık) , hayati tehlikesi olan böbrek iltihabı ve daha bir sürü problemler görülmektedir.
Cinsel sorunların tedavisinde iyileştirici püf noktası çiftin aktif olarak tedaviye katılması ve emek vermesidir!

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar tedavi edilebilirler. Ancak AIDS’in tedavisi yoktur. Ayrıca Hepatit B’den de aşı ile korunabilirsiniz.
Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Eğer cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanıp tedavi edilmezseniz bu ciddi sonuçlar verebilir. Kısırlık ya da kadınlarda dış gebelik gibi… Ayrıca bir cinsel yolla bulaşan hastalığa yakalanmak, AIDS (HIV) virüsünü almayı kolaylaştırır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan nasıl korunabiliriz?
  • Cinsel ilişkide prezervatif kullanın ; bana bir şey olmaz demeyin.
  • Cinsel eş sayısının artmasının, hastalık bulaşma riskini de arttırdığını unutmayın.Sizin tek eşiniz olsa bile partnerinizin tek eşli olduğundan emin olun!
  • Hastalık belirtisi olmadan da bulaşma olabileceğini unutmayın.
  • Alkol ve uyuşturucunun doğru ve sağlıklı düşünmeyi engelleyerek, cinsel ilişki sırasında olumsuz davranışlara neden olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
  • Size nakledilecek kanda gerekli testlerin yapılıp yapılmadığını sorun-üzerini kontrol edin.
  • Başkalarının kullandığı enjektör ve iğneyi kullanmayın-kullandırtmayın. Bir defa kullanılıp atılan(disposble) enjektör - iğne kullanılmasını isteyin.
  • Hamileyseniz, doğum öncesi dönemde düzenli sağlık kontrollerinizi yaptırın.
Cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklarBugün için 40′ dan fazla cinsel yolla bulaşan hastalık bilinmektedir. En sık rastlanılanları:

  • HIV enfeksiyonu ( AIDS )
  • Hepatit B
  • Bel soğukluğu ( Gonore )
  • Frengi
  • Klamidaz
  • Kandidiyazis
  • Trikomoniyazis
  • Yumuşak şankır
  • Granuloma inguinale
  • Genital herpes
  • Lenfogranuloma venerium
HIV-AİDS :
Cinsel yolla bulaşan virüslerden biridir. HIV taşıyan kanla veya kana temas etmiş araçlar yoluyla da bir insandan diğerine geçebilir. Anneden bebeğe; hamilelik döneminde, doğum sırasında ya da sütle bulaşabilir. HIV vücuda girdikten 3 ay sonra ‘ELISA’ testi ile saptanır. İnsana bulaşan HIV virüsü bazen hiç hastalık yapmayabilir. Ancak virüsü taşıyanlar başkalarına bulaştırabilir.
HIV’in neden olduğu hastalığa AIDS denmektedir. AIDS, tedavisi olmayan bir hastalıktır. Vücudun mikroplara karşı korunma sistemini bozarak bütün vücudu etkiler ve başka hastalıkların oluşmasına neden olur. HIV vücuda girdikten 5-10 yıl sonra ortaya çıkabilir. Hastalığın çıkma belirtileri arasında sürekli halsizlik, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri, cinsel organlarda uzun süreli yaralar ve tedavi ile geçmeyen mantarlar, zatürre sayılabilir. Vücudu güçlendiren tedavilerle hastanın yaşamı uzatılır.
Ağzı ağıza öpüşmede kanamaya yol açacak sert öpüşmeler, ağızdaki yaralar, diş fırçalanması sırasında diş etlerinin kanamış olması bulaşmaya neden olabilir.
Hepatit - B:
Su ve besinlerle bulaşan sarılık tipleri olduğu gibi kan ürünleriyle ve cinsel temasla geçen sarılık türleri de vardır. Hepatit B bunlardan biridir. Karaciğerde büyüme ve hassaslık, idrar renginde koyulaşma ve sarılık, ateş, kusma gibi belirtileri vardır. Hastalığın salgın olduğu yerlerde aşı yapılabilir. Karaciğer iltihabı,siroz, karaciğerde kanser ve ölüme neden olabilir. Kesin tedavisi yoktur. Vücudu güçlendirici tedavi, hastalığın zararını azaltır.
Gonore (Bel soğukluğu) :
Erkeklerde sık ve yanmalı idrar yapma ve akıntı; kadınlarda akıntı, adet düzensizliği, sık ve yanmalı idrara çıkma belirtileriyle tanınır.Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık rastlanılanıdır. Karın içi iltihaplarına, kısırlığa ve üreme organlarında apselere neden olur. Gebe kadında, doğum kanalından bebeğe bulaşabilir. Yeni doğan bebekte körlük, zatürre gibi hastalıklara yol açar. Hastalık bulaştıktan 2-3 hafta sonra belirtiler başlar. Tedavisi kolay bir hastalıktır.
Sifiliz (Frengi) :
Bütün vücudu etkileyen bir hastalıktır. Erken fark edildiğinde tedavi edilebilir. Annede varsa bebeğe de geçebilir. Hastalığı yapan etkenin vücuda giriş yerinde şişkin ve ağrsız bir yara ile kendini belli eder. Tedavi edilmeyip ilerlerse ,sinir sistemine zarar vererek körlüğe ya da sağırlığa ,kalp kasına zarar vererek kalp hastalıklarına neden olur. Vücudun çeşitli yerlerinde tümör oluşumuna ve ölüme neden olabilir.
Şankroid (Yumuşak Çıban) :
Üreme organlarında ağrılı yaralarla kendini belli eder. Genellikle yaraya yakın kasıkta oluşan şişlikler zamanla büyür ve içindeki iltihap akar. Tedavisi kolaydır.
Klamidya :
Kadınlarda sarı köpüklü bir akıntı ile kendini belli eder. Erkeklerde yanmalı idrara çıkma ve sarı akıntı ile belli olur. Kadınlarda karın içinde yaygın iltihaplanmalara yol açar. Bu durum kısırlığa, üreme organlarında apselere neden olur. Gebe kadınlarda yüksek ateş, düşük ve ölü doğuma yol açar. Doğum sırasında bebek, annenin doğum kanalından mikrobu alabilir ve akciğerlerinde ya da gözlerinde iltihaplar oluşabilir. Tedavisi kolaydır.
Trichomonas :
Yeşil ve kötü kokulu bir akıntı ile belli olan bir hastalıktır. Kadında tüplerde iltihaplanmaya neden olarak geçici kısırlığa yol açabilir. Tedavisi kolaydır.
Herpes (Genital uçuk) :
Üreme organlarında kaşıntılı ve ağrılı, uçuk şeklinde sivilceler görülür ve bunlar çok ağrılı yaralara dönüşür. Kendiliğinden iyileşir, ancak tekrarlar. Tedavisi zordur. İdrar yollarında hastalıklara, menenjite, kadınlarda rahim ağzı kanseri ve düşüklere neden olur. Bebek doğarken, doğum kanalından hastalığı alabilir. Gözleri, deriyi ve sinir sistemini etkiler, bebek ölümüne yol açabilir.
Üreme organı siğilleri ve deri kabarıklıkları :
Dış üreme organlarında, haznede, makat ve idrar kanalının dışa yakın kısımlarında görülen, ağrısız, karnıbahar görünümünde et kümeleri belirtisi taşır. Tedavisi mümkün, ancak zordur. Tedavisi edilmezse kümeler büyüyerek çevre organlara zarar verir. Doğum yolunu, idrar kanalını, makatı tıkayabilir. Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir ve bebeğin solunum yolunda siğiller oluşarak solunum sıkıntısına yol açabilir.
, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ereksiyon ( Sertleşme ) sorunlarının nedenleri ?

Ereksiyon ( Sertleşme ) sorunlarının nedenleri ?
Ereksiyon sorunlarının en yaygın nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır.
Diyabet ( şeker hastalığı )
Kalp ve dolaşım hastalıkları ( yüksek tansiyon )
Damar Hastalıkları
İlaçların yan etkileri
Prostat sorunları örn: prostat ameliyatları sonrası
Yaşlanma belirtileri
Hormonal ve ruhsal sorunlar
Alkol kullanımı
Nikotin tüketiminden kaynaklanan nedenler
PENİL EREKTİL DİSFONKSİYON ( ED):Sertleşme sorunu tatmin edici bir cinsel birleşme için yeterli bir penis sertleşmesinin sağlanamaması ve sürdürülememesidir.

Türkiye'de yapılan 40 -70 yaş arası erkeklerin araştırıldığı prevalans çalışması sonucunda orta ve şiddetli ED görülme oranının %36, hafif derecede ED görülme oranı eklendiğinde % 69.2 gibi bir orana ulaşmış olduğu ortaya konulmuştur.

PENİL EREKTİL DİSKFONKSİYON'NUN teşhisi önemlidir.
Zira;

  • Anksiyete ( Endişe-Bunalım)
  • Özgüven Kaybı
  • Yaşam kalitesinde azalma
  • Sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etki
  • Depresyona sebep olabilmektedir.
  • Ayrıca ED ciddi bir hastalığın habercisi olabilir.
PENİL EREKTİL DİSFONKSİYON’NUN NEDENLERİPenil Erektil Diskfonsiyon’nun Majör sebepleri

Yaşlanma
Kronik Hastalıklar
  1. Hipertansiyon
  2. Diyabet
  3. Depresyon
  4. Kalp ve Damar Hastalıkları
Penil Erektil Disfonksiyon'un Psikolojik sebepleri Depresyon
Performans anksiyetesi
İlişki Problemleri
Psikososyal problemler
Psikolojik gerginlik

İLAÇLARH2 Reseptör antagonistleri
Antihipertansifler
Antidepresanlar

YAŞAM STİLİ
Stres
Sigara ve Alkol kullanımı
Uyuşturucu madde kullanımı
Beslenme Bozuklukları
Obezite
Sedanter Yaşam

12 Ocak 2011 Çarşamba


3 ve 4 boyutlu ultrason Günümüzün modern gebe takiplerinin vazgeçilmez ögesi olan ultrason cihazlarında kullanıma girdiği ilk günlerden bu yana çok hızlı bir gelişim yaşanmıştır. Cihazların boyutları giderek küçülürken elde edilen görüntü kalitelerinde de büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.Anne ve baba adayları bebeklerinin sağlık durumundan sonra en fazla kime ve neye benzediğini merak ederler. Gebelik takipleri sırasında zaman içinde iki boyutlu geleneksel ultrason görüntülerine aşina olmaya başladıktan sonra eli, ayağı burnu yüzü gibi detayları yorumlamak ve bebeği birilerine benzetmeye çalışmak keyifli bir süreçtirUltrasonun icadından önce de sonra da insanoğlunun en büyük hayallerinden birisi anne karnındaki bebeği 3 boyutlu yani gerçeğe yakın bir şekilde gözlemektir. Bu hayali ilk kez 1980'li yılların ortalarında Japon bir bilimadamı gerçekleştirmiştir. Elde edilen iki boyutlu görüntüler bilgisayar programları tarafından değerlendirilip işlendikten sonra 3 boyutlu bir görüntü yaratılmaktadır. 3 boyutlu ultrason adı verilen bu teknolojide kuşkusuz bilgisayar işlemci ve yazılımlarındaki gelişmenin rolü yadsınamaz. 1990'lı yılların başında piyasaya sürülen bu yeni ultrason cihazlarının en önemli dezavantajı gerçek zamanlı yani prob anne adayının karnındayken 3 boyutu görüntü yaratamamaları, bunun için incelemeden sonra 10-15 dakikalık bir süreye gereksinim duymalarıydı.Son yıllarda ise bu sorun kısmen aşılmış ve 4 boyutlu olarak adlandırılan ultrason cihazları kulanıma girmiştir. Bu en son teknoloji ile donatılmış olan cihazlarda hem karından yapılan hem de vajinal yoldan yapılan ultrasonografi incelemelerinde eş zamanlı 3 boyutlu görüntü elde edilmektedir. Burada 4. boyut olarak tanımlanan zaman faktörüdür ve incelemenin eş zamanlı yapıldığını ifade etmektedir.4 boyutlu ultrason cihazları geleneksel iki boyutlu inceleme özelliğinin yanısıra bünyelerinde hem renkli doppler hem de 3 boyut özelliğini birlikte barındırırlar.Bu yüzden oldukça pahalı cihazlardır ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece belirli merkez ve kurumlarda kullanılabilmektedirler. Tıpkı bilgisayar teknolojilerinde olduğu gibi ürünlerin ücretleri zaman içerisinde azalma eğilimi göstermektedir. İki yıl kadar önce 200 bin dolar düzeyinde olan 4 boyutlu ultrason ücretleri günümüzde 50-100 bin dolar civarına gerilemiştir ve yakın gelecekte daha fazla birimde yer alması kaçınılmazdır.3 boyutlu ultrason incelemesi gerekli mi?Her gelişen teknoloji ve ürünün ilk zamanlarda geniş kitlelerce kabul görmesi zor olabilir. Bu durum üç boyutlu ultrason için de geçerlidir.Gerçekten de kullanıma girmesinden bu yana yapılan çalışmalarda 3 boyutlu ultrason incelemesinin bebeğe ait anomalileri saptamada ve bebeğin iyilik halini değerlendirmede birkaç istisnai durum dışında geleneksel iki boyutlu ultrasonografiye belirgin bir üstünlüğü saptanamamıştır.   ÜÇ VE DÖRT BOYUTLU RENKLİ OBSTETRİK USG İÇİN RANDEVU ALINIZ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ






0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ İSTANBUL  ÜMRANİYE TEL 0-216-5218836 ÇEKMEKÖY TEL 0-216-6423432  PENDİK GSM 0-530-5472565  İSTANBUL 0-216-5218836 MAMOGRAFİ MEME KANSERİ ERKEN TEŞHİS VE TANI MERKEZİ SONOMAMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ OSTEODANSİTOMETRİ BMD ÖLÇÜMÜ ÇENE RÖNTGENİ DİJİTAL SON TEKNOLOJİ İLE PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN (CD-BASKI-MAİL) RENKLİ  VARİKOSEL SKROTAL PENİL PENİS OBSTETRİK RENAL KAROTİS VERTEBRAL ÜST VE ALT EKSTREMİTE VARİS VENÖZ YETMEZLİK TEK VE ÇİFT TARAFLI RENKLİ ARTERYEL RENKLİ VENÖZ VE TÜM VARİS RENKLİ DOPPLER USG ULTRASONOGRAFİ OBSTETRİK AYRINTILI DETAYLI İKİNCİ DÜZEY VE DÖRT BOYUTLU USG CD DVD KAYDI RENKLİ BEBEK RESİMLERİ SERTLEŞME PROBLEMİ RENKLİ PENİL DOPPLER SERTLEŞME PROBLEMİ PENİL RENKLİ DOPPLER TÜM VÜCUT BEDEN TAM FULL CHECK-UP ÇEKAP CHECKUP KAVACIK ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ATAŞEHİR ATAŞEHİR KAVACIK ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME KAVACIK GÖRÜNTÜLEME SULTANBEYLİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ÖMERLİ REŞADİYE ALEMDAĞ MADENLER ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE MALTEPE ÜSKÜDAR KADIKÖY ÇAMLICA ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ PAŞABAHÇE ÖĞÜMCE PAŞABAHÇE BEYKOZ ATAŞEHİR PENDİK KARTAL MALTEPE BAĞDAT CADDESİ ATAŞEHİR KAVACIK GÖRÜNTÜLEME ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ÜMRANİYE BAĞDAT CADDESİ SUADİYE ERENKÖY GÖZTEPE TÜM ÜNİVERSİTE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA DEVLET HASTANELERİ KADIN SAĞLIĞI MEME SAĞLIĞI KANSER ERKEN TEŞHİSİ VE ERKEN TANISI TÜM SAĞLIK OCAĞI AİLE HEKİMLİĞİ GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİ KAVACIK GÖZTEPE GÖZTEPE ERENKÖY KADIKÖY ÜSKÜDAR KAVACIK ATAŞEHİR BEYKOZ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE SARIGAZİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ATAŞEHİR SARIGAZİ SULTANBEYLİ ÇEKMKÖY ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ RİVA AĞVA ŞİLE ÖMERLİ TAŞDELEN ALEMDAĞ ALEMDAR ÜMRANİYE DUDULU MODOKO İMES İKEA MEYDAN ÇAKMAK TEPEÜSTÜ KAVACIK ÇAVUŞBAŞI BEYKOZ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY KAVACIK KAVACIK ŞİLE ACARKENT BEYKOZ ATAŞEHİR AĞVA PAŞABAHÇE








Kemik erimesi (osteoporoz)









OSTEOPENİ; aynı yaş , cins ve ırktaki bireyler için normal değerlere oranla kemik kitlesindeki azalmayı ifade eden klinik bir tanıdır. OSTEOPOROZ; mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.Osteoporoz kemik erimesidir...Osteoporoz, kemik dokusunun giderek artan kaybıyla kemiklerin kolay kırılabilir hale gelmesine yol açan bir hastalıktır.Osteoporoz sadece yaşlı veya kadın hastalığı değildir. Bu "Sessiz hastalığın" yaşı ve cinsiyeti yoktur.Osteoporoz, son yıllarda giderek daha fazla dikkat çekmeye başlayan, kadınları 30 'lu yaşlarda bile etkilemeyi başarabilen ve yakalanma riski, güğüs, rahim ve yumurtalık kanseri risklerinin toplamından daha fazla olan, kadınların menapoz, erkeklerin de 55 yaş sonrası yakalanmaktan kurtulamayacağı mecburi bir hastalıktır.Kalça kırığı geçiren her 5 kişiden biri, 1 yıl içinde ölmektedir. Yaşama şansı yakalayanların ise neredeyse tamamı yatağa bağımlı kalmaktadır.Ancak erken tanı, ilaç kullanımı ve yaşam şartlarının düzeltilmesi ile durdurulabilmesi mümkündür. Erken tanı için kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalısınız. Artık günümüzde %1 oranındaki kemik kayıpları bile teknoloji sayesinde kolayca ve çok kısa sürede teşhis edilebilmektedir.Sağlam kemik oluşumu için büyüme çağında yeterli miktardakalsiyum ve D vitamini alınmalı,düzenli spor yapılmalı ve  güneş ışığından yeterince faydalanılmalıdır.
Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir. Mamografi, meme muayenesi esnasında memede şüpheli bir kitle bulunması durumunda bu kitlenin yerinin ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yardımcı bir tanı testi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla beraber meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık yapılması önerilen meme muayenesi normal bulunan kadınlara da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir. Mamografi "normal" olarak rapor edildiğinde gerçekten bir sorun olmama ihtimali %90'lara varmakta, bu da mamografinin ne kadar etkili bir tarama testi olduğunu göstermektedir. Mammografi incelemesi için özel bir hazırlık gerekmez. Ancak adet dönemlerinde memelerde hassasiyet olabildiğinden incelemenin adet tarihinden bir hafta sonra yapılması faydalı olabilir. Ayrıca inceleme günü koltuk altı deodorant, pudra veya losyon sürülmemesi önerilir. Daha önceden yapılmış Mammografi filmleri ve Meme Ultrasonlarınızı mutlaka yanınızda getirmeniz gerekmektedir. Meme incelemeleri bir önceki tetkik ile karşılaştırmalı olarak takip edilen bir süreçtir. Önceki filmler ile karşılaştırıldığında yeni filmlerdeki bilgiler daha kesin hale getirmektedir. Mammografi, gebelere ve gebelik ihtimali bulunanlara yapılmaz. Ayrıca emziren annelere ve 25 yaşından küçüklere yapılması sakıncalı olabilir. Mamografinin asıl amacı erken dönem kanserin toplu iğne başı büyüklüğünde iken yakalanmasıdır. Meme değerlendirilirken ultrasonografi de beraberinde yapılmalıdır. Meme ultrasonografisi  genellikle 35 yaş altı genç hanımlarda, fibrokistik hastalığın gösterilmesinde, memede ele gelen bir kitle varlığında ( kitlenin yapısının değerlendirilmesi, kistik ya da solid ayrımı ) tercih edilir. Meme renkli doppleri ise kitlenin  iyi huylu-kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi verir.







3 ve 4 boyutlu ultrason Günümüzün modern gebe takiplerinin vazgeçilmez ögesi olan ultrason cihazlarında kullanıma girdiği ilk günlerden bu yana çok hızlı bir gelişim yaşanmıştır. Cihazların boyutları giderek küçülürken elde edilen görüntü kalitelerinde de büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.Anne ve baba adayları bebeklerinin sağlık durumundan sonra en fazla kime ve neye benzediğini merak ederler. Gebelik takipleri sırasında zaman içinde iki boyutlu geleneksel ultrason görüntülerine aşina olmaya başladıktan sonra eli, ayağı burnu yüzü gibi detayları yorumlamak ve bebeği birilerine benzetmeye çalışmak keyifli bir süreçtirUltrasonun icadından önce de sonra da insanoğlunun en büyük hayallerinden birisi anne karnındaki bebeği 3 boyutlu yani gerçeğe yakın bir şekilde gözlemektir. Bu hayali ilk kez 1980'li yılların ortalarında Japon bir bilimadamı gerçekleştirmiştir. Elde edilen iki boyutlu görüntüler bilgisayar programları tarafından değerlendirilip işlendikten sonra 3 boyutlu bir görüntü yaratılmaktadır. 3 boyutlu ultrason adı verilen bu teknolojide kuşkusuz bilgisayar işlemci ve yazılımlarındaki gelişmenin rolü yadsınamaz. 1990'lı yılların başında piyasaya sürülen bu yeni ultrason cihazlarının en önemli dezavantajı gerçek zamanlı yani prob anne adayının karnındayken 3 boyutu görüntü yaratamamaları, bunun için incelemeden sonra 10-15 dakikalık bir süreye gereksinim duymalarıydı.Son yıllarda ise bu sorun kısmen aşılmış ve 4 boyutlu olarak adlandırılan ultrason cihazları kulanıma girmiştir. Bu en son teknoloji ile donatılmış olan cihazlarda hem karından yapılan hem de vajinal yoldan yapılan ultrasonografi incelemelerinde eş zamanlı 3 boyutlu görüntü elde edilmektedir. Burada 4. boyut olarak tanımlanan zaman faktörüdür ve incelemenin eş zamanlı yapıldığını ifade etmektedir.4 boyutlu ultrason cihazları geleneksel iki boyutlu inceleme özelliğinin yanısıra bünyelerinde hem renkli doppler hem de 3 boyut özelliğini birlikte barındırırlar.Bu yüzden oldukça pahalı cihazlardır ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece belirli merkez ve kurumlarda kullanılabilmektedirler. Tıpkı bilgisayar teknolojilerinde olduğu gibi ürünlerin ücretleri zaman içerisinde azalma eğilimi göstermektedir. İki yıl kadar önce 200 bin dolar düzeyinde olan 4 boyutlu ultrason ücretleri günümüzde 50-100 bin dolar civarına gerilemiştir ve yakın gelecekte daha fazla birimde yer alması kaçınılmazdır.3 boyutlu ultrason incelemesi gerekli mi?Her gelişen teknoloji ve ürünün ilk zamanlarda geniş kitlelerce kabul görmesi zor olabilir. Bu durum üç boyutlu ultrason için de geçerlidir.Gerçekten de kullanıma girmesinden bu yana yapılan çalışmalarda 3 boyutlu ultrason incelemesinin bebeğe ait anomalileri saptamada ve bebeğin iyilik halini değerlendirmede birkaç istisnai durum dışında geleneksel iki boyutlu ultrasonografiye belirgin bir üstünlüğü saptanamamıştır.   ÜÇ VE DÖRT BOYUTLU RENKLİ OBSTETRİK USG İÇİN RANDEVU ALINIZ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ






0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ İSTANBUL  ÜMRANİYE TEL 0-216-5218836 ÇEKMEKÖY TEL 0-216-6423432  PENDİK GSM 0-530-5472565  İSTANBUL 0-216-5218836 MAMOGRAFİ MEME KANSERİ ERKEN TEŞHİS VE TANI MERKEZİ SONOMAMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ OSTEODANSİTOMETRİ BMD ÖLÇÜMÜ ÇENE RÖNTGENİ DİJİTAL SON TEKNOLOJİ İLE PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN (CD-BASKI-MAİL) RENKLİ  VARİKOSEL SKROTAL PENİL PENİS OBSTETRİK RENAL KAROTİS VERTEBRAL ÜST VE ALT EKSTREMİTE VARİS VENÖZ YETMEZLİK TEK VE ÇİFT TARAFLI RENKLİ ARTERYEL RENKLİ VENÖZ VE TÜM VARİS RENKLİ DOPPLER USG ULTRASONOGRAFİ OBSTETRİK AYRINTILI DETAYLI İKİNCİ DÜZEY VE DÖRT BOYUTLU USG CD DVD KAYDI RENKLİ BEBEK RESİMLERİ SERTLEŞME PROBLEMİ RENKLİ PENİL DOPPLER SERTLEŞME PROBLEMİ PENİL RENKLİ DOPPLER TÜM VÜCUT BEDEN TAM FULL CHECK-UP ÇEKAP CHECKUP KAVACIK ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ATAŞEHİR ATAŞEHİR KAVACIK ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME KAVACIK GÖRÜNTÜLEME SULTANBEYLİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ÖMERLİ REŞADİYE ALEMDAĞ MADENLER ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE MALTEPE ÜSKÜDAR KADIKÖY ÇAMLICA ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ PAŞABAHÇE ÖĞÜMCE PAŞABAHÇE BEYKOZ ATAŞEHİR PENDİK KARTAL MALTEPE BAĞDAT CADDESİ ATAŞEHİR KAVACIK GÖRÜNTÜLEME ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ ÜMRANİYE BAĞDAT CADDESİ SUADİYE ERENKÖY GÖZTEPE TÜM ÜNİVERSİTE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA DEVLET HASTANELERİ KADIN SAĞLIĞI MEME SAĞLIĞI KANSER ERKEN TEŞHİSİ VE ERKEN TANISI TÜM SAĞLIK OCAĞI AİLE HEKİMLİĞİ GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİ KAVACIK GÖZTEPE GÖZTEPE ERENKÖY KADIKÖY ÜSKÜDAR KAVACIK ATAŞEHİR BEYKOZ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE SARIGAZİ SANCAKTEPE ŞİLE AĞVA ATAŞEHİR SARIGAZİ SULTANBEYLİ ÇEKMKÖY ATAŞEHİR KAVACIK BEYKOZ RİVA AĞVA ŞİLE ÖMERLİ TAŞDELEN ALEMDAĞ ALEMDAR ÜMRANİYE DUDULU MODOKO İMES İKEA MEYDAN ÇAKMAK TEPEÜSTÜ KAVACIK ÇAVUŞBAŞI BEYKOZ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY KAVACIK KAVACIK ŞİLE ACARKENT BEYKOZ ATAŞEHİR AĞVA PAŞABAHÇE








Kemik erimesi (osteoporoz)









OSTEOPENİ; aynı yaş , cins ve ırktaki bireyler için normal değerlere oranla kemik kitlesindeki azalmayı ifade eden klinik bir tanıdır. OSTEOPOROZ; mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.Osteoporoz kemik erimesidir...Osteoporoz, kemik dokusunun giderek artan kaybıyla kemiklerin kolay kırılabilir hale gelmesine yol açan bir hastalıktır.Osteoporoz sadece yaşlı veya kadın hastalığı değildir. Bu "Sessiz hastalığın" yaşı ve cinsiyeti yoktur.Osteoporoz, son yıllarda giderek daha fazla dikkat çekmeye başlayan, kadınları 30 'lu yaşlarda bile etkilemeyi başarabilen ve yakalanma riski, güğüs, rahim ve yumurtalık kanseri risklerinin toplamından daha fazla olan, kadınların menapoz, erkeklerin de 55 yaş sonrası yakalanmaktan kurtulamayacağı mecburi bir hastalıktır.Kalça kırığı geçiren her 5 kişiden biri, 1 yıl içinde ölmektedir. Yaşama şansı yakalayanların ise neredeyse tamamı yatağa bağımlı kalmaktadır.Ancak erken tanı, ilaç kullanımı ve yaşam şartlarının düzeltilmesi ile durdurulabilmesi mümkündür. Erken tanı için kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalısınız. Artık günümüzde %1 oranındaki kemik kayıpları bile teknoloji sayesinde kolayca ve çok kısa sürede teşhis edilebilmektedir.Sağlam kemik oluşumu için büyüme çağında yeterli miktardakalsiyum ve D vitamini alınmalı,düzenli spor yapılmalı ve  güneş ışığından yeterince faydalanılmalıdır.
Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir. Mamografi, meme muayenesi esnasında memede şüpheli bir kitle bulunması durumunda bu kitlenin yerinin ve niteliklerinin belirlenmesi amacıyla yardımcı bir tanı testi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bununla beraber meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık yapılması önerilen meme muayenesi normal bulunan kadınlara da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mamografi önerilmektedir. Mamografi "normal" olarak rapor edildiğinde gerçekten bir sorun olmama ihtimali %90'lara varmakta, bu da mamografinin ne kadar etkili bir tarama testi olduğunu göstermektedir. Mammografi incelemesi için özel bir hazırlık gerekmez. Ancak adet dönemlerinde memelerde hassasiyet olabildiğinden incelemenin adet tarihinden bir hafta sonra yapılması faydalı olabilir. Ayrıca inceleme günü koltuk altı deodorant, pudra veya losyon sürülmemesi önerilir. Daha önceden yapılmış Mammografi filmleri ve Meme Ultrasonlarınızı mutlaka yanınızda getirmeniz gerekmektedir. Meme incelemeleri bir önceki tetkik ile karşılaştırmalı olarak takip edilen bir süreçtir. Önceki filmler ile karşılaştırıldığında yeni filmlerdeki bilgiler daha kesin hale getirmektedir. Mammografi, gebelere ve gebelik ihtimali bulunanlara yapılmaz. Ayrıca emziren annelere ve 25 yaşından küçüklere yapılması sakıncalı olabilir. Mamografinin asıl amacı erken dönem kanserin toplu iğne başı büyüklüğünde iken yakalanmasıdır. Meme değerlendirilirken ultrasonografi de beraberinde yapılmalıdır. Meme ultrasonografisi  genellikle 35 yaş altı genç hanımlarda, fibrokistik hastalığın gösterilmesinde, memede ele gelen bir kitle varlığında ( kitlenin yapısının değerlendirilmesi, kistik ya da solid ayrımı ) tercih edilir. Meme renkli doppleri ise kitlenin  iyi huylu-kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi verir.